12 Temmuz 2015 Pazar

Ne kadar sevebilir bi insan , ne kadar sevmeli...

   Nedir sevmek, nedir ölçüsü sevmenin . Somut olarak bi sınır koyulamaz belki ama herşeyde olduğu gibi bununda bi sınırı olmalı . Tabi karşılıklı olmaması durumunda geçerli bu . Eğer birbirini seven bi çift varsa sınırı olmamalı bu sevginin . Birbirleri için herşeyi feda etmeleri gerekir . Öyle büyük olmalı ki bu sevgi öyle önlerine çıkan üç beş engelle bitmemeli aksine daha çok kitlenmeli birbirine yıkıp geçmeli bütün engelleri . Gün geçtikçe azalmak yerine daha çok artmalı katlanmalı. Her geçen gün sevmek için daha başka özellikleri bulmalı karşındakinin. En baştada dediğim gibi karşılıklı
olunca olmalı bunlar.

   Gelelim asıl çıkmaza , kördüğüme , yarardan çok zararı olan sevgiye. Birine aşık olmucaksın körü körüne bağlanmıcaksın , kaptırmıcaksın kendini ortada hiç birşey yoksa. Sana etrafındakilerden daha az değer veren birisi için kapatmıcaksın kendini senelerce. Her gece uyumadan önce tok karnına düşünmüceksin saatlerce. Çünkü bu sevginin yan etkilerini söylemiyor kimse sana. İlk başta güzel geliyor , keyif veriyor insana onu her gördüğünde etrafında olduğu sürece ona bakmak , onu izlemek , onu dinlemek o kadar keyif veriyor ki insana gerçek yüzünü göstermiyor örtüyor bu rüyalar üstünü . Tamam diosun aradığım bu  her geçen gün daha çok kaptırıyorsun kendini dün onunla geçirdiğin zaman ertesi gün yetmiyor daha çok işliyor içine , bi nevi bağımlılık gibi .
 
   Sonra araya mesafeler giriyor. Artık göremez duyamaz  oluyorsun ya işte o zaman farkına varıyorsun bazı şeylerin . Yokluğu ne kadar artarsa o kadar çok arıyorsun onu . İşte bağımlılığa benzetmemin sebebi bu . Ona sahipken anlamıyorsun her gün dozu arttırıyorsun . Kendini onda buluyorsun . O yokken ben bi hiçmişim diosun. Gün geliyor bi şekilde yollarınız ayrılıyor çevrenizden uzaklaşıyor . O zaman üzerinizde bıraktığı hasar ortaya çıkıyor. Giderken tek başına değil sizden de bişeyler götürüyor. Belki o farkında bile değil sizi eksik bıraktığını . Aslında o birşey yapmıyor , kendi ellerimizle veriyoruz ona hayallerimizi eski neşemizi . Artık hayaller bizim olmuyor. Bütün hayaller ona odaklanıyor. Yaşantın değişiyor sürekli aklına geliyor arıyorsun açmıyor yazıyorsun cevap vermiyor , bi kademe daha batıyorsun . Ona ulaşmak için tırmandıkça daha derine düşüyorsun. Bi yerden sonra o kadar birikiyor ki içinde en ufak bi görüşme fırsatı yakalasan döküyorsun içindeki birikmişleri . Yavaş yavaş boğuyosun karşındakini . Zaten sana uzak olan kişi dahada uzaklaşıyor . Karanlık bir çıkmaza giriyorsun . Ona ulaşsan ayrı dert ulaşmaswan ayrı dert oluyor . İstiyorsun ki hep benimle konuşsun ama kendinide onuda daha çok kaybediyorsun.

   Yani anlayacağınız sevmeyeceksiniz kimseyi size değer vermediği sürece. Bunun hiçbirşeye faydası olmuyor . Yıllarınız heba oluyor bir hiç uğruna . Sonradan varıyorsunuz tehlikenin farkına . Senelerdir kendinizi adadınız kişiyi kaybedeceğinizi anlıyorsun . Sonsuza dek yalnız olmayacak çünkü . Birisi girecek hayatına alacak götürecek mutlu bi aile kuracak . Yıllardır hayalini kurduğunuz hayatı başkasının sahip olacağını anlayınca korkmaya başlıyor insan . Ve o soru geliyor aklına '' Artık ne yapıcam ben ''. O yüzden diyorum ya sevmeyin kardeşim size gram değer vermeyen birisini sevmeyin köpekler gibi . Sonradan çıkamıyorsunuz o bataklıktan her yanınızı sarmış oluyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder